KOS ADASI (İSTANKÖY)

Daha yaz başlamadan kafama koymuştum, bu yaz benim için Yunan adaları yazı olsun diye, şükürler olsun ki öyle de oldu! 🙂 Yaz başından beri ilk defa gittiğim adalar listesine Haziran’da Meis’i ve Temmuz’da Rodos’u ekledikten sonra nihayet Ağustos ortasında da Kos adasına gittim. Kos aslında ilgimi en az çeken adalardan birisiydi ama eski işyerimden bir arkadaşım izne çıktığını, henüz bir plan yapmadığını, bir yerlere kaçmak istediğini söyleyince, “Hadi gel Kos’a gidelim!” dedim ve son dakika planıyla gittik.

Kos ilgimi çok çekmediği için beklentimi düşük tutarak gittim. Zira gerçekten de diğer Yunan adalarına göre daha vasat bir ada, ama beklentiyi düşük tutup gidince, alınan keyif de artıyor. Ama sonuçta Yunan adası Yunan adasıdır. Orada yediğimiz yemekler, içtiğimiz uzolar, keyif yaptığımız plajlar, tavernalar yeter. 🙂

kos-yunanistan

Kos ve ben 🙂

Zaten bana vasat geldiğine de bakmayın siz, benim Yunan adalarından beklentim, o geleneksel ada havasını hissetmek, mimarisini görmek, yerel halkla sohbet edebilmek. Ama Kos çok turistik bir ada, her şey turistlerin rahatlığı ve kolaylığı için düzenlenmiş, neredeyse tüm plajlar organize… Bu yüzden benim hoşuma çok gitmese de tipik bir Türk turistin en çok sevdiği adalardan birisi oluyor Kos genelde…

Kos’un bir güzel yanı da, oraya gitmişken, tekne turuyla kuzeyindeki Kalimnos, Plati ve Pserimos adalarına da gidilebilmesi. Böylelikle bu adalar da aradan çıkmış oluyor! 🙂

Bu yazıyı Yorgo Dalaras’ın Ti Su Lei İ Mana Su Ya Mena şarkısı eşliğinde okuyun derim… Anlamı “Annen benim için ne dedi?”… Çok beğeneceğinize eminim. Dinlemek için buraya tıklayın

KOS’LA İLGİLİ GENEL BİLGİLER

Kos, Türkiye’ye en yakın Yunan adalarından birisi. Bodrum’un Akyarlar köyüne mesafesi sadece 4-5 km. Türkçesi İstanköy olsa da çok kullanılmıyor. Nüfusu 33.000’in biraz üzerinde. Ada ününü, Batı tıbbının kurucusu kabul edilen Hipokrat’a borçlu. Hipokrat, M.Ö. 460’lı yıllarda Kos’ta doğmuş ve hayatının önemli bir kısmın da Kos’ta geçirmiş. Adanın köklü tarihi Hipokrat’tan da öncesine, Batı Anadolu’nun en eski haklarından olan Karyalılara kadar dayanıyor. Osmanlılar, Kos’u 1523’te Hospitalier Şövalyeleri’nin elinden almış ve 1912’ye kadar tam 400 yıla yakın yönetmiş. Ada 1912’de İtalyan, II. Dünya Savaşı sırasında Alman, savaş sonrasında İngiliz yönetimi altına girdikten sonra 1947’de Yunanistan’a devredilmiş.

Kos, mübadele sırasında İtalyanların elinde olduğu için tıpkı Rodos gibi Türkiye ile Yunanistan arasındaki mübadele anlaşmasından etkilenmemiş ve adada yerleşik olan Türkler, orada kalmaya devam etmiş. Bugün adada Yunanistan vatandaşı olan Türklerin nüfusunun 1500-2000 arasında olduğu tahmin ediliyor ve ağırlıkla Kos’un merkezine çok yakın mesafede bulunan Platani kasabasında yaşıyorlar.

kos-limani-aksam

Akşamüştü Kos

Kos’a adım atınca ilk izlenimim limandaki sahil yolunun ve çevresindeki mimari özelliği çok da olmayan 3-4 katlı binalarla Marmaris’e çok benziyor olması oldu. Ama ağaçlarla ve begonvillerle çevrili, 1-2 katlı binalara sahip sokak araları fikrimi değiştirmeme sebep oldu. Adanın genelinde mimari diğer adaların aksine çok sıradan. Tarihi bina sayısı oldukça az. Ama sebebini de öğrendim. Adada 1933 yılında büyük bir deprem olmuş ve adadaki binaların büyük bir kısmı bu depremde yıkılmış.

kos-sokaklari

Kos sokakları

kos-agac

Bazı ağaçlar çok güzel!

Normalde, adalarda mutlaka yerel halkla sohbet ederim amma velakin Kos’ta otelimizin işletmecisi olan aile dışında çok fazla bir imkan bulamadım. Ama malum, Yunan halkı genel olarak çok sıcakkanlı. Sohbet edemesem de bakkalda, markette, sokakta insanların tavrı hep sempatikti. Kos’ta zaten Yunanlardan çok turistler var. Dikkatinizi Türk turistlerin ve genç Avrupalı turistlerin çokluğu çekecektir mutlaka. Ada özellikle İtalyan ve İskandinav gençler tarafından tercih ediliyor. Orada tanıştığımız Finlandiyalı 20’li yaşlarındaki kızlara neden Kos’u tercih ettiklerini sordum, deniz tatili için en ucuz yer olduğu için dediler. Zira uçak ve otel dahil bir haftalık tatil için sadece 330 Euro ödemişler.

KOS’TA GEZİLECEK YERLER

Biz Kos’taki vaktimizin büyük bir kısmını merkezin dışında geçirdik. Kos’un merkezi çok ilgi çekici değil ama az da olsa gezilecek görülecek yerler var. Limanda sahil boyunca yürüyüş yapmak Kos’un olmazsa olmazlarından.

kos-sahil

Kos sahil yolu

Ada 1933 yılında depremde büyük hasar görünce, o dönem adaya hakim olan İtalyanlar, kendi mimarilerinde devlet binaları dikmişler. Bunlardan en çok dikkat çekenler, sahilde yer alan belediye binası ve binanın arkasında bulunan, kentin en hareketli noktalarından birisi olan Elefheria Meydanı’ndaki belediye pazarı.

kos-belediyesi

Fotoğrafta, sağda dikkat çeken bina, belediye binası…

kos-kapali-carsi

Belediye pazarı, 1934-1935 yıllarında İtalyan mimar Rodolfo Petracco tarafından inşa edilmiş. Hala Pazar olarak kullanılıyor. İçine bir gezip göz atabilirsiniz. Hediyelik eşyalar ve yöresel ürünler var ama benim çok da ilgimi çekmedi. Tabii bayanlara daha enteresan gelebilir, o ayrı.

kos-italyan-mimarisi

Kos’ta İtalyan mimarisinin bir başka örneği

Elefheria Meydanı’nda diğer gezilmesi ve görülmesi gereken yerler ise Kos Arkeoloji Müzesi ile yanındaki Osmanlıdan kalma Defterdar Camii. Meydanının çaprazında ise bir merdivenden çıkarak ulaşılan Aya Paraskevi Kilisesi bulunuyor.

kos-defterdar-camii

Yunan adalarında cami görmek nedense beni çok mutlu ediyor! 🙂 1724 yılında inşa edilen Defterdar Camii, restore edilse de günümüzde önemli dini günler dışında ibadete açık değil maalesef. Altında yer alan kafe ise oldukça popüler.

kos-agia-paraskevi-kilisesi

Aya Paraskevi Kilisesi

Defterdar Camii’nin hemen arkasında Kos’un antik dönemlerdeki Agora’sının, yani çarşısının kalıntıları yer alıyor. Biz girip gezmedik ama uzaktan bakındık. Agora’nın diğer yanında, iki Osmanlı eseri daha var. Birincisi 1776 yılında yapılan Hacı Hasan Camii, diğeri de 17. yüzyılda inşa edilen Osmanlı Hamamı, yani Hamam Nerangia. Caminin arkasında da meşhur Hipokrat ağacı var. Hipokrat ağacının arkasından bir köprüyle Şövalyeler Kalesi’ne, diğer ismiyle Neratzia Kalesi’ne ulaşılıyor. Kos’ta görülmesi gereken en önemli yerlerden bir diğeri ise 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen Roma Odeonu, yani antik tiyatro.

kos-agora

Antik Agora

kos-haci-hasan-camii

Hacı Hasan Camii, kubbeli bir cami değil, dikdörtgen bir yapıya sahip. Altı da hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu.

kos-hipokrat-agaci

2000 küsür yıl önce yaşamış olan Hipokrat, rivayete göre bu ağacın altında dersler vermiş. Ama ağaç en fazla 500-600 yaşında! 😀 Bu ağacın onun altında dersler verdiği ağaç olmadığı kesin ama belki eski ağacın yerine dikilmiştir. İnsan zaten Hipokrat ağacını bulmak için o kadar uğraştıktan sonra bu ağacı görünce önce “Bu muymuş ya?” diye tepki veriyor. 🙂

kos-sovalyeler-kalesi

Yapımı 1380 yılından 1514’e kadar devam eden Şövalyeler Kalesi eskiden bir adaymış ve anakara ile bağlantısı, bu köprüyle sağlanıyormuş.

Kos’ta merkezin dışında ilk görülmesi gereken yer, merkeze birkaç km mesafede yer alan, Türklerin yaşadığı Platani bölgesi. Kos’un genelinde olduğu gibi mimari açıdan bir özelliği yok ama meydanda yan yana dizili Türk tavernaları var. Sırf bu tavernalarda oturup Türk sahipleriyle sohbet etmek için bile gidilir. Zira bizim karnımız toktu gittiğimizde ama o yine de en azından bir bira içelim diye oturduk. Oturmuşken yanında Yunan salatasından da istedik.

kos-platani

Platani’de tavernaların olduğu meydan

kos-platani-serif-taverna

Burası bizim Platani’de oturduğumuz Taverna Şerif… 1960’lardan beri hizmet veriyormuş.

Platani’nin hemen yakınlarında ise Asklepion yer alıyor. Asklepion, dünyanın ilk hastanelerinden birisi. M.Ö. 350’li yıllarda sağlık tanrısı Asklepios’a adanarak inşa edilmiş. Hipokrat tıp eğitimini burada almış. Eğer antik kalıntıları sevmiyorsanız sırf mükemmel Ege Denizi ve Bodrum manzarası için bile gelinebilir.

kos-asklepion-yunanistan

Bir tepe üzerinde kurulu olan Asklepion’un kalıntıları… Asklepion’a giriş ücret 4 Euro.

kos-asklepion

Koslular antik dönemde hastane kurmak için çok iyi bir yer seçmişler. İnsan bu manzaraya baktıkça doğal olarak iyileşir zaten! 🙂

Kos’ta öyle geleneksel yapıya sahip çok köy yok ama özellikle günbatımında mutlaka gidilmesi gereken bir köy var. İsmi Zia. Dikeos Dağı’nın eteklerinde yer alan Zia’ya gitmek için bol virajlı ve ormanlık yollardan yukarılara çıkılıyor. Kalimnos, Plati ve Pserimos adaları ile Bodrum’a bakan manzarası enfes. Günbatımında gökyüzünün turuncunun tüm renklerine bürünen rengi manzarayı daha da güzelleştiriyor.

kos-zia

Turistler, Kos’a 17 km mesafede bulunan Zia’da günbatımından önce toplanmaya başlıyorlar.

kos-zia-gunbatimi

Zia’da gün batımı.

kos-zia-oromedon-gunbatimi

Benim tavsiyem bir yandan yemeğinizi yiyip bir yandan da manzarayı izlemeniz. Misal bu bizim gittiğimiz Taverna Oromedon. Manzara nefis değil mi?

kos-zia-taverna-oromedon

Oromedon’a gitmeden önce rezervasyon yaptırmakta fayda var, aksi halde en az 15-20 dakika beklemek gerekiyor boşalan masa olsun diye. Kişi başı ortalama 20 Euro tutuyor yemek. Ama bizim gibi tutkunuysanız bir uyarı, ızgara ahtapot ve ızgara kalamar yok menülerinde. Ama sirkeli ahtapotları da gayet iyi.

Adanın en batısında, merkeze yaklaşık 45 km mesafede yer alan Kefalos bölgesi, adanın olmazsa olmazlarından. Burası plajların yoğun olduğu bir bölge, aynı ismi taşıyan bir de kasaba var. Yol ise neredeyse dümdüz, gitmesi kolay bir yol. Yol boyunca çok güzel manzaralar görüyorsunuz. İnsanın durup fotoğraf çekesi geliyor her bir manzarada! 🙂

kos-kefalos

Kefalos Koyu ve Kastri Adası

kos-yollari

Kos yollarında böyle motorlu çiftleri sıkça göreceksiniz. Maalesef onlar da Türkler gibi kask takmıyor hiç!

KOS’UN EN İYİ PLAJLARI

Kos’un plajları, tam da Türk turistlerin sevdiği gibi… Yani uzun, kumlu, şezlonglu plajlar var. Biz üç tanesine gittik ama fazlası da var…

MARMARİ PLAJI

Adanın kuzeyinde, Kalimnos ve Pserimos adalarına bakan Marmari Plajı, şezlonglarla dolu, oldukça organize, kum bir plaj. Gençlerden ve orta yaşlı turistlerden oluşan karışık bir kitlesi var. Şezlong ücreti 3 Euro. Arkasında tavernalar da var. Manzarası çok iyi.

kos-marmari-plaj

Marmari Plajı ve arka planda Kalimnos ve Pserimos adaları…

kos-marmari

Marmari Plajı’nda deniz biz gittiğimizde hafif dalgalıydı, o yüzden mi bilmiyorum biraz bulanıktı ama yine de güzeldi.

AGIOS STEFANOS PLAJI

Kefalos’ta, tarihi kalıntılarla iç içe küçük bir plaj. Denizin girişinde ilk 2-3 metrelik kısım taşlık ama sonrası kum ve tertemiz, ama gerçekten temiz. Organize bir plaj değil ama yarım saat yüzme molası vermek için ideal.

kos-agios-stefanos

Agios Stafenos, Ayos Stefanos diye okunuyor.

kos-agios-stefanos-kastri-adasi

Ayos Stefanos’tan tam karşısındaki, üzerinde küçük, mavi-beyaz boyalı bir şapelin bulunduğu Kastri Adası’na yüzebilirsiniz.

PARADISE BEACH CLUB

Paradise Beach Club, Kefalos’un en güzel plajlarından birisi. Biz öğleden sonra gittik ama yine de kalabalıktı. Organize bir plaj. Yukarıda yeme içme alanları var. Ama en güzeli de pırıl pırıl ve serin denizi. Bayıldım suyuna. Çıkasım gelmedi hiç.

kos-paradise-beach-kefalos

Paradise Beach Club’ın yukarıdan görüntüsü

kos-paradise-beach

Denizi en çok sabah erken ya da akşam saatlerinde seviyorum!

DİĞER PLAJLAR

Biz gidemesek de adada daha çok plaj var. En ünlülerinden birisi Thermes Plajı. Suyun içinde adından da anlaşılabileceği gibi termal kaynak var ve sıcak. Ama yaz sıcağında ne kadar çekilir bilemem! 🙂 Thermes’e yakın mesafedeki Agias Fokas, kum ve küçük taşlı, organize bir plaj. Mastichari Plajı, Marmari’nin batısında, aynı tipte, yine organize bir plaj. Mastichari’deki iskeleden, tam karşısındaki Kalimnos’a tekneler de kalkıyor. Kardemena Plajı ise adanın güneyinde, 3 km uzunluğunda bir plaj. Plaj boyunca şezlonglar ve işletmeler var.

KALİMNOS, PLATİ VE PSERİMOS TURU

Kos’un kuzeyindeki bu üç adaya olan tekne turu, bizde Bodrum ve Marmaris’te yapılan tekne turları gibi. Tabii bizdeki turlar gibi öyle danslar, oyunlar yok. Arka planda güzel Yunan müzikleri var sadece. Gulet tarzı teknelerle yapılıyor tur. Toplamda üç defa yüzme molası veriliyor.

Şehir merkezinde sahil boyunca sıra sıra tekneler var. Tekneler genellikle sabah 9:30 ya da 10:00’da kalkıyor ama güzel bir yer kapabilmek için biraz erken gitmek gerekiyor. Biz en çok hoşumuza gidene, daha doğrusu gençlerin en çok olduğu tekneye bindik.

kos-tekne-turu

Bizim teknenin çoğu genç ve İtalyandı. Bir de Finlandiyalılar vardı.

Tekne turlarının fiyatı öğle yemeği dahil 25 Euro. Yemekte domuz, salata ve yoğurt var. Bizim gibi domuz yemiyorsanız eğer, önceden belirtirseniz domuz yerine tavuk alabilirsiniz. Teknede bira 2,5 Euro. Ama dışarıdan da alabilirsiniz, bizim aklımıza gelmemişti hiç ama Avrupalı gençlerin hemen hepsi yanında getirmişti, köylerdeki molalarda da yenilerini aldılar soğuk soğuk! 🙂

PLATİ

İlk olarak üç adadan en küçüğü olan Plati’ye gidiliyor. Yerleşim yok Plati’de. Ama gittiğimiz koyda suyun rengi de berraklığı da enfesti. Yüzmeye, suya dalıp dalıp çıkmaya doyamadım.

plati-yunan-adasi

Plati’de mola verdiğimiz koy… Bizde de böyle cennet koylar var ama görüntünün güzelliğine rağmen teknelerin bıraktığı atıklardan dolayı ince bir yağ tabakası ya da köpükler oluyor. Yunanistan belli ki bu konularda önlemini almış, teknelerin atıklarını bırakmasına müsaade etmiyor…

plati-yunanistan

Canınızı çektirmek gibi olmasın ama böyle sularda yüzdük işte! 🙂 Denizin rengi böyle, filtresiz, olduğu gibi. Bir de tertemiz, gerçekten temiz.

KALİMNOS

Tekne turunda ikinci durak, Kalimnos adasının Vathi köyü. Uzun ince bir koyun en ucunda, küçücük bir köy. Nüfusu 150 civarındaymış. Şirin bir yer. İsteyenler yüzme molası veriyor, isteyenler köyü dolaşıyor, isteyen her ikisini de yapıyor! 🙂 Daha fazla bilgi için buraya tıklayarak Kalimnos yazımı okuyabilirsiniz! 🙂

kalimnos-vathi-tekneler

Vathi küçük bir köy ama Ege sahillerinde mavi tur yapan yatların uğrak yerlerinden. O yüzden çok sayıda tavernası var.

kalimnos-vathi-ev

Vathi’de tipik bir ev

kalimnos-vathi-manav

Bu da köyün manavı

kalimnos-vathi2

Adalardaki böyle küçük köylere gelince, önce sakinliği ve huzuru çok güzel geliyor ama insan sonra oturup düşünüyor: Bu kadar sakinlik gerçekten iyi mi? İster miydim acaba burada yaşamak? Balıkçılık dışında ne iş yapardım ki? Hemen evlenip en az beş çocuk yapmak lazım ki vakit geçsin. Yok yaşayamam herhalde ya. Ama olabilir de. Sıkıldıkça Kos’a geçerim, oradan da Bodrum’a… Falan da filan… 🙂

kalimnos

Bu da, Vathi’ye giderken, yolda gördüğümüz bir ev. Öyle bir yere ev yapmak nerden gelmiş akıllarına acaba ama hoşuma da gitti! İster miydim böyle bir ev? Tabii ki isterdim, önüne de yatımı çekerdim! :)))

PSERİMOS

Vathi’den sonraki durak, Pserimos. Bize yolda sevimli yunuslar da eşlik etti. Adaya Türkçe Keçi Adası deniyor. Zaten biz millet olarak adalara isim verme özürlüyüz sanırım. Her yerde bir Keçi Adası, Eşek Adası, Tavşan Ada, Yassıada, Büyükada var. 🙂 Neyse, Pserimos da küçücük bir ada. Tek bir yerleşim yeri var, onun da nüfusu zaten 100’ün altındaymış. Ama Vathi gibi teknelerin rotasında yer aldığından çok sayıda tavernası, bir de kumlu güzel bir plajı var.

pserimos-adasi

Pserimos

pserimos

O azıcık nüfusa rağmen Pserimos’taki mekanlar oldukça kalabalık.

pserimos-keci-adasi

Adanın plajı kum, denizi güzel ve serin ama mekanlar gibi biraz kalabalık.

KOS RESTORANLARI VE GECE HAYATI

Platani kasabası ve Zia köyündeki restoranları yazmıştım zaten… Kos’un merkezinde ise sadece bir restorana gitme şansımız oldu. İsmi Barbouni, Kos’un en ünlü lokantası. İsmini çok duymuştum ama gerçekten de anlatıldığı kadar iyiymiş. Çok şık bir restoran, manzarası güzel. Yemekleri de çok iyi.

kos-barbouni-restoran

Biz Barbouni’de bir klasik olarak ızgara ahtapot, ızgara kalamar, Yunan salatası ve deniz ürünlü makarna aldık. Yanında küçük birer şişe uzo ve rakı söyledik. Evet rakı, Yeni Rakı hem de. Yeni Rakı çok akıllıca bir hareket yapmış. Türkiye’de malum alkollü içki markalarının reklam yapması yasak ama Yeni Rakı, birçok popüler Yunan adasındaki restoranlara sponsor olmuş. Barbouni’nin Amerikan servislerinde bile Yeni Rakı logosu var. Çok mantıklı bir yatırım, benim burada yazmam bile bunun kanıtı.

kos-barbouni

Barbouni evet kaliteli bir restoran ama Türklerin bu kadar çok gelmesinden mi bilmem diğer restoranlara göre çok daha pahalı. Zira biz iki kişi tam 72 Euro hesap ödedik. Kişi başı 36 Euro yani. Hep benzer şeyler, hatta çok daha fazla yiyip içmeme rağmen hiçbir Yunan adasında bu kadar çok hesap ödememiştim.

Gelelim gece hayatına. Mylos, adanın en popüler gece kulüplerinden birisi. Aslında bir beach club ama geceleri gece kulübüne dönüşüyor. Şık da bir mekan. Şehir merkezine 2-3 km mesafede, isterseniz yürüyerek de yine de gidebilirsiniz ama taksi ucuz zaten, sadece 7 Euro’ya götürüyor. Taksicilerin kazıklama huyu da yok malum Yunan adalarında.

kos-mylos

Mylos, Yunanca değirmen demek, ismine uygun bir de değirmen var.

kos-gece-hayati-mylos

Biz hafta içi gittiğimiz için öyle beklediğimiz gibi bir kalabalık ve çılgın bir eğlence yoktu. Acaba erken mi geldik diye garsonlara sorduk ama hafta için hep böyle oluyormuş, Cuma ve Cumartesi geceleri oluyormuş o meşhur kalabalığı, aklınızda bulunsun. Bu arada kokteyl fiyatları da 8 Euro.

Eğer siz de hafta içi gittiyseniz, alternatif olarak limanın tam karşısındaki “Barlar Sokağı”na gidebilirsiniz ki biz Mylos boş olunca öyle yaptık. Bodrum ve Marmaris’in barlar sokağından farksız. İskandinav gençlerin doldurduğu sıradan barlarla dolu. Gözümüze en iyi görünen mekana girdik biz, ismi Saloon Tex idi. Merak edenler için, evet, güzel ve sarışın bir kalabalığı var. 🙂 Kokteyller 6 Euro.

kos-barlar-sokagi-plotarchou-blesa

Barlar sokağının resmi ismi Plotarchou Blesa..

YUNAN ADALARINA KAPIDA VİZE

Malum Yunanistan’a gitmek için Schengen vizesi gerekiyor. Ama Yunanistan’ın birkaç yıldır yaz aylarında Türkiye’ye yakın olan altı adaya (Midilli, Sakız Adası, Samos, Kos ve Meis) gidcek olan Türk vatandaşlarına kapıda vize veriyor. Ama Yunan adalarına kapıda vize uygulaması ile ilgili olarak, acentelerin de bu yönde yönlendirmelerinin sonucu birçok yanlış bilgi var.

Öncelikle kapıda vize ücreti 35 Euro. Vize için gerekli olan belgeler ise doldurulmuş Schengen vize formu, pasaport, iki fotoğraf, seyahat sigortası, gidiş-dönüş feribot bileti ve eğer konaklanacak ise otel rezervasyonunun çıktısı.

Acenteler, müşterilerden para kazanmak için başvurunun yalnızca kendileri üzerinden ve iki gün önce yapılması gerektiğini söylüyorlar ve hatta feribot biletini satmak istemiyorlar. Tamamen yanlış bilgi. Adalara varışta kendiniz vizenizi alabiliyorsunuz, böylelikle acentalara ekstra 20 Euro ödemekten ve onların yaptığı pahalı otel rezervasyonlarından kurtuluyorsunuz.

Peki kapıda vizenin geçerlilik süresi ne kadar? Genellikle çift girişli ve 15 gün süreli veriliyor. Ama hatırlatmakta fayda var. Bu bir Schengen vizesi değil. Bu vizeyle yalnızca Türkiye’ye yakın olan, yukarıda belirtmiş olduğum adalara gidebilirsiniz.

KOS’A NASIL GİDİLİR?

Kos’a Bodrum ve Turgutreis’ten gidiliyor. Biz Bodrum’dan gittik. Yol yaklaşık 1 saat sürüyor. Bilet ücreti tüm firmalarda gidiş 17 Euro, aynı gün gidiş-dönüş 19 Euro, dönüş farklı gün ise 30 Euro.

Üç tane firmanın bu hatta çalışıyor: Bodrum Express Lines, Yeşil Marmaris Lines ve Bodrum Feribot İşletmeciliği. Eğer tek yön alırsanız da Kos’tan Maria Star firmasının teknesiyle öğleden sonra dönüş yapabilirsiniz. Feribotların kalkış yeri de, Bodrum Kalesi’nin hemen yanındaki Bodrum Yat Limanı.

bodrum-kos-feribotu

Bodrum-Kos feribotu

Biz biletimizi Bodrum Feribot İşletmeciliği’nden aldık ama kapıda vizeyle ilgili, aşağıda anlatacağım tatsız olayı yaşadık. O yüzden size bu firmayı kullanmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum:

Benim uzun süreli vizem var ama birlikte gittiğim arkadaşımın yoktu. Daha önce sıkça yaşadığım bir durum ve vizesi olmayan arkadaşlarıma, her defasında acentelere önden herhangi bir başvuru yapmadan, gittiğimiz Yunan adasına varışta kapıda vize aldık. Bu defa da, son dakika karar verdiğimiz için yine arkadaşımın vizesini kapıda alırız diye düşündük.

Neyse, sabah erkenden Bodrum Feribot İşletmeciliği’nin yat limanındaki ofisine gidip biletimizi satın aldık. Bileti satın aldıktan sonra check-in işlemini yapan görevliler, arkadaşımın vizesi olmadığı için bileti iade etmek istediler. Durumu anlattım, vizeyi kapıda alacağımızı söyledim. Görevliler, bunun mümkün olmadığını, birkaç gün önceden kendilerine başvurmamızın zorunlu olduğunu söylediler. Ben de daha önce seyahat ettiğim diğer tüm Yunan adalarında, arkadaşlara vizeyi adaya varışlarında aldığımızı ve bahsettikleri gibi bir zorunluluk olmadığını anlattım ama yine de ısrarla arkadaşımı tekneye bindirmeyeceklerini söylediler.

Bunun üzerine Kos liman polisini arayıp oradaki Yunan bir görevliyle görüştüm. Yunan memur, normal olarak vizeyi kapıdan alabileceğimizi söyledi. Durumu acente görevlilerine ilettiğimde bileti vermemekte yine de ısrar ettiler. Telefonda kendilerinin Yunan memurla görüşmesini söylediğimde ise, turistlere bilet satarken İngilizce konuşabilen görevliler, bir anda İngilizceyi unutup, İngilizce bilmediklerini söylediler.

Son dakika ofise yetkili birisi geldi, ona durumu anlattığımda, o da önce biletimizi vermek istemedi. “Daha önce adalara bu şekilde giden hiç olmuş mu bu şekilde bana örnek gösterin” dedi. Diğer adalara olan seyahatlerimizi anlatsam da ikna olmadı. Ama telefondaki Yunan pasaport polisini emrivaki olarak ona verince, daha önceden tanışıyor olduklarını anladığım memurla konuşup gönülsüz de olsa bizi tekneye almak zorunda kaldı.

Acenteleri anlıyorum, bu şekilde her yolcudan ekstra 15-20 Euro daha kazanıyorlar, günlük 100-200 yolcuyla çarpınca da büyük para ediyor ama biz gitmeye son dakika karar vermiş olabiliriz, ya da acenteye bu kadar para ödemek istemiyor da olabiliriz. En azından bu konuda bilinçli olan müşterilerine bu şekilde davranmamaları gerekiyor. Zira yaptıkları şey hukuken bir suç, çünkü hizmet alma hakkımızı engellemiş oluyorlar. Bahaneleri ise yolcular önceden kendilerine başvurmadan giderse 5.000 Euro ceza ödeyecek olmaları ama bu vizenin önceden alınması gereken durumlarda, genellikle de uçak seyahatlerinde geçerli olan bir durum. Halbuki bu vizenin ismi zaten “kapıda vize”, yani Yunan adalarına giriş kapısında alınabilecek bir vize. Eğer size de böyle bir zorluk çıkaracak olurlarsa, lütfen benim bu yazımı gösterin kendilerine.

kos-bodrum-akyarlar

Feribotla Kos’a yaklaşırken Bodrum Akyarlar

KOS OTELLERİ

Kos’ta, özellikle de merkezde lüks otel beklentisine girmemek lazım. Otellerin çoğu standart oteller. Ama şehir dışında lüks tatil köyleri var ki bence onlar da ada ruhuna hiç uymuyor. Biz Kos’ta, çok merkezi bir konumdaki Hotel Sonia’da kaldık. Gecelik oda ücreti 70 Euro’ydu. Biz balkonlu oda seçtik, gayet konforlu ve temizdi ama diğer odaları da gördüm, o kadar iyi değillerdi. O yüzden fiyatı biraz daha yüksek olsa da, tavsiyem kesinlikle balkonlu odalarda kalmanız olur. Eğer tercihiniz lüksten olursa, merkeze 2-3 km mesafedeki Aqua Blu Boutique Hotel & SPA’yı tercih edebilirsiniz.

kos-otelleri

İşte Hotel Sonia… Otelin sahibi Sonia, konuşkan, iyi bir kadın. Gezilecek yerleri anlatıyor, haritada işaretliyor. Restoran tavsiyesi de veriyor ama tabii hepsi iyi restoranlar olduğundan değil, kimisi arkadaşlarına ait olduğundan dolayı! 🙂

KOS’TA ARABA KİRALAMA

Biz arabayı da son dakikaya bıraktık. Otelimizin sahibi Sonia, tanıdıkları acentede ayarladı bizim için. Yeni model Toyota Yaris’e günlük 40 Euro verdik. Eğer siz gidecek olursanız, en güzeli arabayı önceden ayarlamak ama küçük bir arabaya 40 Euro’dan fazla vermeyin sakın.

 

INSTAGRAM: @orcundalarslan

 

ŞU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

RODOS

KALİMNOS ADASI REHBERİ

ATİNA